Hoş kokulu. Büyüleyici. Hanımefendi. Kaptan. Yunanistan'ın en büyük beşinci adası olan Chios, herşeye sahiptir! Kaptan konakları, ortaçağa ait kale köyleri, değerli anıtlar, tarih ve mitoloji, uçsuz bucaksız sahiller, yılın tüm mevsimlerinde yoğun bitki örtüsü. Ve tüm adaya hükmeden sakız kokusu. Bir rivayete göre, bu ada Homeros'un doğduğu yerdir. Adanın adı ile ilgili birçok efsane bulunmaktadır. Homeros'a göre, adanın en eski adı - Yunanlılardan önce-, bugünkü adına çok benzeyen, Kios veya Keos idi.

Nadir bulunan bir güzellik

Dantel gibi işlenmiş sahillerle, kumlu ve renkli çakıl taşlı plajlarla, çam ormalarıyla, yabani bitki türleriyle ve yerlilerin "lalades" olarak adlandırdıkları lale üretimiyle süslenmiş olan ada, her doğa sever için eşsiz bir tatil beldesidir. Adanın bahçelerinden yayılan yoğun narenciye aroması, Chios'un «hoş kokulu» olarak anılmasına neden olmuştur. Portakallar, acı portakallar, limonlar ve reçel olarak da en çok tanınan ve aranan Chios mandalinaları, tatlarına bakmanız için sizi davet etmektedir!

Ancak, adanın en çok tanınan ve bilinen ürünü sakızdır. Tarihi kaynaklara göre, M.s. 1inci yüzyıldan günümüze kadar, aynı şekilde üretilmekte ve toplanmaktadır. Kozmetolojide, şekerlemelerde, içki üretiminde, farmakolojide kullanılmaktadır. Bilimsel araştırmalar, birçok tedavi ve muhtemelen afrodizyak özelliklere sahip olduğunu göstermiştir. Sakızı üreten ağacın adı mastika ağacıdır. Mastika ağaçları çeşitli yerlede bulunmaktadır. Ancak, sadece Chios'da bulunan mastika ağaçları "göz yaşı dökmekte" ve benzersiz aromalı reçine, sakızı vermektedir ve bu sadece adanın güneyinde bulunan Mastichochoria'da (mastika köyleri) gerçekleşmektedir. Bunun nedeni, bölgedeki iklimin özelliği ve  toprağın bileşimidir.

Kültürlerin kesişme noktası

Chios Adası uzun yıllara dayanan tarihinde, birçok işgalci ve birçok farklı kültür tanımış, büyük depremlerle yok olmuştur. Ancak her zaman küllerinden tekrar doğmuş, zenginleşmiş ve ülkenin ekonomik ve politik durumunu etkilemiş ve önemli bir role sahip olmuştur. Arkeoloji Müzesi, Bizans Müzesi, İustiniani Müzesi ve tabii Chios Denizcilik Müzesi, adanın yaratıcı tarihine şahitlik etmektedir. Şehirde yürüyün, köylerini ziyaret edin, çok sayıdaki festivallerinden birinde eğlenin, tapınaklarını gezin, adada bulunan birçok geleneksel kahvehanelerden birinde bir kaşık tatlı sakızlı bir bardak buz gibi suyun tadını çıkarın. Ve bu eşsiz yöreyi keşfetmeye devam edin. Kısa süreliğine de olsa, bu yöreyi yaşamaya değer!